Galatasaray Spor Kulubü, merkezi İstanbul'da olan, özellikle Profesyonel Futbol Takımı ile ünlü, Türk spor kulübüdür.
1905 yılında Ali Sami Yen ve arkadaşları tarafından, öğrenci oldukları Galatasaray Lisesi'nde kurulan kulüp, futbol branşında şu ana kadar 17 kez Türkiye Ligi şampiyonu olmuş; 2000 yılında da UEFA Kupası ve Süper Kupa'yı kazanmıştır. Galatasaray ayrıca Uluslararası Futbol Tarihi ve İstatistikleri Federasyonu (IFFHS-International Federation of Football History & Statistics) tarafından yapılan "Dünyanın en iyi futbol kulüpleri" istatistik çalışmasında, 2000 Ağustos ayı en iyi takımı [1] 2001 Ocak ayında ise puan sıralamasında 1. sıraya yükselerek ayın lideri olmuş ve dünyadaki seçkin futbol kulüpleri arasındaki yerini almıştır.
Galatasaray UEFA Kupası'nı yenilmeden ve Şampiyonlar Ligi gruplarını 3. olarak bitirip kazanan tek takımdır. 1999-2000 yılında, UEFA Kupası finalinde İngiltere'nin Arsenal kulübünü penaltılarla yenerek, bir Avrupa Kupası kazanan ilk ve tek Türk futbol kulübü olmuştur. Galatasaray aynı yıl; Super Kupa'yı da Real Madrid'i 2-1 yenerek kazanmıştır. Avrupa'da en fazla başarı yakalamış Türk takımı olan Galatasaray'ın Avrupalı rakiplerine oranla mütevazı olarak görülen kadrosuyla kazandığı UEFA Kupası ve Süper Kupa dünyada büyük bir başarı olarak görülmüş, böylece Galatasaray adı tüm dünya tarafından tanınan bir marka hâline gelmiş[[2]] ve kulüp dünya çapında büyük bir taraftar topluluğu kazanmıştır.
Ali Sami Yen Stadı'nın yerine, yapılan anlaşma gereği Seyrantepe'ye 49 yıllığına Galatasaray'a kiralanan bir stat yapılacaktır. Stadyumun ismi yine "Ali Sami Yen" olacaktır. Stadyum tamamlandığında çatısı açılıp-kapanabilir 52.000 kişilik kapasitesiyle, Avrupa'nın en modern 5 futbol tesisinden biri olacaktır. Galatasaray'ın futbol karşılaşmalarını 2009-10 sezonunda itibaren burada yapacağı öngörülmektedir. Stadyumdan yıllık en az 35 Milyon USD gelir beklenmektedir. Stadyumun yapımını TOKİ üstlenmiştir. İhaleyi 24 Eylül 2007 günü Eren Talu-Alke Ortak Girişim Grubu almıştır. Temel atma töreni 13 Aralık 2007 de olmuştur. Stadın 2009 yılının Eylül ayında Galatasaray a teslim edilmesi beklenmektedir.
Şampiyonlar Ligi Galatasaray, formatı 1993 yılında değişerek Şampiyonlar Ligi adını alan turnuvaya on defa, eski adıyla Şampiyon Kulüpler Kupasına ise dokuz defa katılmış, toplamda 19 kere Avrupanın en prestijli kupası için yarışmıştır.
UEFA Kupası Galatasaray tarihinin en büyük başarısı, aynı zamanda Türk futbol tarihinin en büyük başarısı olarak da nitelenen UEFA Kupası zaferidir.
Süper Kupa UEFA tarafından her yıl, Şampiyonlar Ligi şampiyonu ile UEFA Kupası şampiyonunun karşılaştığı bir prestij maçı düzenlenmektedir. Kazanan takım Avrupa Süper Kupası'nı kazanmaktadır. 2000 yılında da UEFA Kupası şampiyonu Galatasaray ile Şampiyonlar Ligi şampiyonu Real Madrid, 25 Ağustos 2000'de Monaco'da karşılaşmış, maçı Jardel'in attığı iki golle Galatasaray 2-1 kazanmıştır.[2] Böylece Galatasaray kulüp müzesine aynı yıl ikinci Avrupa kupasını koymayı başarmıştır.
Ulusal BaşarılarıProfesyonellik Öncesi (1905-1959) Galatasaray uluslararası arenada olduğu gibi, gerek profesyonel dönemde, gerekse 1960 öncesi futbolun Türkiye'de yeni gelişmekte olduğu amatör dönemlerde ülkenin en başarılı ve öncü kulüplerinden olmuştur.
1905 yılında Galatasaray’ı kuran Ali Sami Yen de bir futbolcudur ve ilk kurulan Türk futbol takımı Galatasaraydır.[3] Bunda Galatasaray Lisesi gibi köklü bir kurumun içinden çıkmasının da payı vardır. Doğal olarak ilk lig maçları, ilk goller ve galibiyetler Galatasaray'a nasip olmuştur. Galatasaray, 1905-1906 sezonunda İstanbul Ligi'ne katılmış, 1907-1908'de ise kazandığı ilk şampiyonlukla Türk futbol tarihi için bambaşka bir başlangıcı müjdelemiştir. Yabancı takımlarla aynı ligde oynayan ve şampiyonluk yaşayan Galatasaray, yeni Türk takımlarının kurulması için de örnek olmuştur. Mekteb-i Sultani öğrencilerinin ardından Fenerbahçe ve Beşiktaş da onları takip edince Türk futbolu yeni bir boyuta doğru ilerlemeye başlamıştır.[3] 1911 yılında Macar Klojvar takımıyla deplasmanda yaptığı maçla da ülke dışına çıkarak ilk maç yapan takım yine Galatasaraydır.
Türk sporunun ilk teşkilatı olan Türk İdman Cemiyetleri İttifakı, yine Ali Sami Yen tarafından kurulmuştur. Türkiye Futbol Federasyonu'nu ise, yıllar sonra Galatasaray Başkanlığı da yapacak olan Yusuf Ziya Öniş'in başkanlığında, 1923 yılında Şehzadebaşı'ndaki Letafet Apartmanı salonunda yapılan toplantıda 'Futbol Heyet-i Müttehidesi' adıyla kurulmuştur. Ardından FIFA'ya başvurulmuş ve Türkiye 21 Mayıs 1923 tarihinde FIFA'nın 26. üyesi olmuştur.[4]
Profesyonellik öncesi dönemde, İstanbul Ligi, Cuma Ligi, Pazar Ligi gibi değişik isimlerle oynanan lig maçlarında Galatasaray, o dönemin diğer başarılı takımları Altınordu, Moda, Fenerbahçe ve Beşiktaş'la birlikte şampiyonluk mücadelesi yapmış ve defalarca şampiyon olmuştur. Bu dönemde kazanılan en anlamlı kupalardan biri de 1928 yılındaki Gazi Büstüdür. Gazi Büstü, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal ****** yaşarken adına düzenlenen ilk ve tek kupadır. Taksim stadında oynanan maçı Fenerbahçe’yi 4-0 yenen Galatasaray kazanmıştır. Bu anlamlı büst, halen Galatasaray Müzesinde bulunmaktadır. Yılda bir defaya mahsus olmak üzere, 10 Kasım günleri yapılan anma törenlerinde kullanılmaktadır.[5]
Türkiye'deki Başarıları Süper Lig Şampiyon (17): 1961-62, 1962-63, 1968-69, 1970-71, 1971-72, 1972-73, 1986-87, 1987-88, 1992-93, 1993-94, 1996-97, 1997-98, 1998-99, 1999-00, 2001-02, 2005-06, 2007-08 İkinci (9): 1959, 1960-61, 1965-66, 1974-75, 1978-79, 1985-86, 1990-91, 2000-01, 2002-03 Üçüncü (15): 1959-60, 1963-64, 1964-65, 1966-67, 1967-68, 1975-76, 1977-78, 1980-81, 1982-83, 1983-84, 1988-89, 1991-92, 1994-95, 2004-05, 2006-07
Türkiye Kupası Şampiyon (14): 1963, 1964, 1965, 1966, 1973, 1976, 1982, 1985, 1991, 1993, 1996, 1999, 2000, 2005 Finalist (5): 1969, 1980, 1994, 1995, 1998 Türkiye Süper Kupası ve Cumhurbaşkanlığı Kupası Şampiyon (10): 1966, 1969, 1972, 1982, 1987, 1988, 1991, 1993, 1996, 1997 Finalist (7): 1971, 1973, 1976, 1985, 1994, 1998, 2006 Başbakanlık Kupası Şampiyon (5): 1975, 1979, 1986, 1990, 1995 Finalist (2): 1980, 1989 TSYD Kupası Şampiyon (12): 1963, 1966, 1967, 1970, 1977, 1981, 1987, 1991, 1992, 1997, 1998, 1999 Finalist (9): 1965, 1969, 1971, 1973, 1976, 1979, 1980, 1986, 1991 Türkiye Amatör Futbol Ligi Şampiyon (1): 1952 İkinci (7): 1932, 1936, 1941, 1942, 1943, 1947, 1950 Üçüncü (6): 1935, 1939, 1945, 1951, 1954, 1957 İstanbul Ligi Şampiyon (9): 1909, 1910, 1911, 1925, 1926, 1927, 1929, 1931, 1949 İkinci (7): 1915, 1924, 1930, 1935, 1936, 1942, 1951 Üçüncü (11): 1908, 1934, 1937, 1939, 1940, 1941, 1943, 1944, 1945, 1948, 1950 İstanbul Cuma Ligi Şampiyon (2): 1916, 1922 İkinci (1): 1921 Üçüncü (2): 1917, 1923 İstanbul Pazar Ligi Şampiyon (3): 1911, 1914, 1916 İkinci (5): 1910, 1912, 1915, 1917, 1918 Üçüncü (1): 1913 İstanbul Profesyonel Futbol Ligi Şampiyon (3): 1955, 1956, 1958 İkinci (4): 1952, 1954, 1957, 1959 Üçüncü (1): 1953 Milli Küme Şampiyon (1): 1939 İkinci (5): 1937, 1940, 1941, 1943, 1950 Üçüncü (3): 1938, 1945, 1947 İstanbul Şildi Şampiyon (1): 1933 ****** Kupası Finalist (2): 1964, 2000 Federasyon Kupası Şampiyonası Finalist (2): 1957, 1958 İstanbul Kupası Şampiyon (2): 1942, 1943 Donanma Kupası Finalist (1): 1984 Spor-Toto Kupası Finalist (2): 1968, 1970
Avrupa'daki Başarıları Şampiyonlar Ligi ve Şampiyon Kulüpler Kupası Yarı final (1): 1988-89 Çeyrek final (3): 1962-63, 1969-70, 2000-01 Son 16 (2): 1963-64, 2001-02 Son 20 (1): 1998-99 UEFA Kupası ve Fuar Şehirleri Kupası Şampiyon (1): 1999-00 Son 16 (1): 1992-93 Son 32 (3): 1975-76, 2003-04, 2007-08 UEFA Süper Kupa Şampiyon (1): 2000 Kupa Galipleri Kupası Çeyrek final (1): 1991-92 Son 16 (5): 1964-65, 1976-77, 1982-83, 1985-86, 1996-97 Balkan Kupası Yarı final (1): 1990-91 Çeyrek final (1): 1984-85
Özel Kupalar'daki Başarıları Henry Pears Kupası Şampiyon (10): 1905, 1906, 1907, 1908, 1909, 1910, 1911, 1912, 1913, 1914 Maarif Vekaleti Şildi Şampiyon (3): 1947, 1948, 1951 Barış Kupası Şampiyon (2): 1981, 1981 Galatasaray Kupası Şampiyon (2): 1921, 1922 Tan Kupası Şampiyon (2): 1939, 1939 Efes Kupası Şampiyon (1): 2004 Finalist (1): 2006 Gazi Kupası Şampiyon (1): 2001 Finalist (1): 1999 Union Club Kupası Şampiyon (1): 1909 Gazi Büstü Kupası Şampiyon (1): 1928 Kaideli Heykel Şampiyon (1): 1932 Stadyum Kupası Şampiyon (1): 1939 Maarif Kupası Şampiyon (1): 1939 Yarımşar Saatli Maçlar Turnuvası Şampiyon (1): 1940 Vatan Gazetesi Dostluk Kupası Şampiyon (1): 1946 Ankara Şildi Şampiyon (1): 1949 Dostluk Kupası Şampiyon (1): 1946 Çanakkale Abidesi Kupası Şampiyon (1): 1953 Son Saat Kupası Şampiyon (1): 1951 50. Yıl Kupası Şampiyon (1): 1973 Hasan Tahsin Kupası Şampiyon (1): 1975 Fribourg Dörtlü Turnuvası Şampiyon (1): 2000 Blitz Turnuvası Şampiyon (1): 2001 Birleşik Arap Emirlikleri Milli Takımı Kupası Şampiyon (1): 2001 Kopenhag Kupası Şampiyon (1): 2003 Amsterdam Kupası Üçüncü (1): 2003 OBI Cup Şampiyon (1): 2007 Half Turnuvası 2.lik Kupası Şampiyon (1): Danimarka Kupası Şampiyon (1): Alpen Cup Finalist (1): 2003 Maspalomas Turnuvası Finalist (1): 2001 Şöhretler Turnuvası Şampiyon (2):
ßy_Kadaw®a
Konu: Geri: GALATASARAY Ptsi Tem. 28, 2008 1:11 pm
en ateşli taraftar galatasarayda bu gercek. takımda kalıtelı hersey guzel herseyıyle cok ıyı bı takım
mc_reis
Profosyonel
Yaş : 33
Kayıt tarihi : 23/07/08
Mesaj Sayısı : 67
Nerden : ordu
İş/Hobiler : Lakap :
Konu: Geri: GALATASARAY Ptsi Tem. 28, 2008 3:55 pm
takım super tek sorun avrupada söz sahıbı bır teknık adam eksıklıgı
rOnaLdiNHo
Konu: Geri: GALATASARAY Ptsi Tem. 28, 2008 9:54 pm
Avrupa'nın ve Türkiye'nin en büyük takımı işte!!!!
a-SnL
Konu: Geri: GALATASARAY Cuma Ağus. 01, 2008 11:52 am
GERÇEKLERİ TARİH YAZAR, TARİHİ DE GALATASARAY!
Avrupa'da, yarıştığı Tüm Kupaları alan İLK ve TEK takım GALATASARAY ;
Türkiye'nin İLK futbol takımı Galatasaray- (1905) Dünya sıralamasında İLK On' da 1.sıraya giren İLK Türk takımı. Devlet üstün hizmet madalyası alan İLK takım UEFA Kupası'nı hiç yenilgi almadan kazanan İLK ve TEK Türk takımı Üç yıldızı alan İLK takım Türkiye Süper Ligi'nin İLK Şampiyonu Dünya Kulüpler Şampiyonası'nda Avrupa Kıtasını temsil eden İLK ve TEK Türk takımı Şampiyonlar Ligi'nde Çeyrek Final'e çıkan İLK Türk takımı Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası'nda Yarı Final oynayan ilk ve TEK Türk takımı
İstanbul Şampiyonluğu'nu kazanan İLK futbol takımı - (1907-1908) Yurt dışında İLK galibiyet alan Türk futbol Takımı - (1911) Yurt dışında Türkiye'yi temsil eden İLK futbol takımı - (1911) Şampiyonlar Ligi'ne katılan İLK Türk takımı Avrupa'da, UEFA Kupası'nı hiç yenilgi almadan kazanan İLK takım Balkanlarda UEFA Kupasını kazanan İLK ve TEK takım Uluslararası maçlarda kendi sahasında ardarda EN çok galibiyet alan TEK Türk takımı - 20 kez
UEFA kupasını kazanan İLK ve TEK Türk takımı - (1 kez) Avrupa Şampiyonu olan İLK ve TEK Türk takımı Süper Kupa'yı kazanan İLK ve TEK Türk takımı - (1 kez) İnternet Sitesine sahip İLK Türk takımı İspanyolları deplasmanda yenen İLK Türk takımı. İspanyolları eleyen İLK Türk takımı. Bir sezonda 2 İtalyan takımını eleyen İLK Türk takımı (Milan-Bologna) Bir sezonda 2 İngiliz takımını eleyen İLK Türk takımı (Leeds-Arsenal) Türkiye 1. Ligi'ni na-mağlup bitiren İLK takım (1985-86)
EN fazla aralıksız şampiyon olan takım. - 4 kez üst üste Yerli hocayla EN çok şampiyon olan takım. GALATASARAY - 9 kez EN fazla şampiyonluk yaşayan futbolcular Hakan Şükür (8 Kez), Bülent Korkmaz (8 Kez)- Suat Kaya, Arif Erdem ( 7 Kez ) Bir sezonda EN fazla Avrupa Kupa maçı oynayan takım.- 18 kez (Süper kupa dahil) Avrupa'da Şampiyonlar Ligi'ne EN fazla katılan takım GALATASARAY - 10 kez Türkiye Spor yazarları Kupası'nı EN fazla kazanan takım Türkiye Kupası'nı EN fazla kazanan takım -14 kez Cumhurbaşkanlığı Kupasını EN fazla kazanan takım - 10 kez Avrupa kupalarında 1 sezonda EN fazla puan toplayan takım. - 17 maç 34 puan Avrupa'da, bir sezonda Avrupa kupalarında EN fazla galibiyet alan takım. - 11 kez (Süper kupa dahil) Bir sezonda Avrupa kupalarında EN fazla gol atan takım.- 35 gol (Süper kupa dahil) Deplasmanda aralıksız EN fazla yenilmeyen takım.- 40 kez Bir sezonda EN fazla maç yapan takım. GALATASARAY - 59 kez (Süper kupa dahil) Avrupa Kupaları'nda EN çok tur geçen Türk takımı. Bir sezonda EN fazla maç yapan futbolcu HAKAN ŞÜKÜR - 54 maç 4697 dakika Avrupa Kupalarında EN fazla maç yapan Türk takımı. Türkiye liglerinde bir sezonda EN fazla gol atan takım. - 62-63 sezonu 105 gol Türkiye liglerinde EN çok resmi kupa kazanan takım -56 kupa
Avrupa Kupalarındaki İLK Goller 1.GOL: Metin Oktay - 27.08.1956 (Galatasaray-Dinamo Bükreş:1-3) 100.GOL: Uğur Köken - 1.10.1969 (Galatasaray-Vatford:2-3) 200.GOL: Mirsad Seydiç- 20.10.1982 (Galatasaray - Avusturya Wien:2-4) 300.GOL: Uğur Tütüneker - 4.11.1992(Galatasaray - E.Frankfurt:1-0) 500.GOL: Tugay Kerimoğlu 5.11.1997 (Galatasaray - Sparta Prag:2-0)
Teşekkürler GALATASARAY ! Teşekkürler; Bu gurur veren tablonun yaratılmasında emeği geçen herkese.. Eminiz daha birçok EN'ler ve İLK'ler vardır. Teşekkürler Gözden kaçırdığımız bütün EN ve İLK'ler için....
a-SnL
Konu: Geri: GALATASARAY Cuma Ağus. 01, 2008 11:52 am
Cumhuriyetimizin kurucusu ******'ü "bir takım taraftarı" yapmak çabaları, tarihin gerçekleri karşısında her zaman hüsrana uğruyor.Ulusların yaşamında çok az sayıda kişi önder niteliğini kazanmış ve tüm ulusa mal olmuştur. Bu nitelikteki kişilerin kayıtlı belgeler olmadan sözel tanıklıklara dayanarak birtakım alanlarda tüm ulusun aidiyetinden koparılıp bazı camialara mal edilmesi yanlış bir tutumdur. Bu kişiler tarihsel özellikleriyle, kişiler, topluluklar, gruplar ve camialar üstüdür. Bunun tersini savunmak kişi ve camialara bir öncelik kazandırmayacağı gibi, toplumsal boyutta da onarılmaz yaralar açar. Bunun bilincinde olan gerçek önderler de, toplumun tümünü kucaklamayan ve kurucusu olmadıkları ya da arasında yer almadıkları oluşumlara katılma konusunda büyük hassasiyet gösterirler. Mustafa Kemal ****** bu özeni göstermemiz gereken kişilerin başında gelir.
******'ün Galatasaray camiasıyla olan ilişkisi, Galatasaray Lisesi'ni 2 Aralık 1930, 28 Ocak 1932 ve 1 Temmuz 1933 tarihlerindeki ziyaretleriyle somutlaşmıştır. Çok yakın bir tarihte yitirdiğimiz ve bugün örneğine pek rastlanmayan "duayen" gazeteci Metin Toker' in sözleriyle,
"Hiçbir lise ******'ten böyle bir ilgi görmemiştir...Galatasaray, sadece 'Türkiye'nin' Batı' ya açılan penceresi' değil, ****** devrimlerinin en önemlilerinden, belki de en önemlisi laisizmin kilometre taşlarından biri olmuştur. Nasıl Harp Akademisi, Harbiye ve Mülkiye sıradan eğitim müesseseleri sayılmazsa Galatasaray da sıradan bir lise sayılamaz."
Evrensel bir sevgi Galatasaray camiasının ******'e karşı duyduğu sevginin evrenselliği 956 okul numaralı Celalettin Som' un satırlarında çarpıcı bir biçimde dile gelir: "Galatasaray Lisesi 7. sınıftaydım. Sınıf, müdür merdiveni karşısında, ön avluya bakan, müdür odasından sonraki ilk sınıftı. Beyoğlu Caddesi'nin bütün gürültüsü duyulurdu. İlk dersimiz Fransızcaydı. Hocamız Monsieur M. Journé anlatıyordu...Birden bütün sesler sustu...Koyu sessizlikte mektebin önünde virajı alan tramvayın acı çığlık sesine benzeyen demir tekerleklerin raylara sürtünmesinden çıkan ses kulaklarımızda çınladı...M. Journé ders anlatmayı kesmiş, başını elleri arasına almış ağlıyordu!..Tarih 10 Kasım 1938 saat 9'u 5 geçiyordu...ATATÜRK vefat etmişti." İşte o günlerde evrensel ve toplumlar üstü bir devlet adamına karşı duyulan evrensel sevgi budur.
Galatasaray Lisesi'ni İlk Ziyareti 1930 yılında dünyanın ve Türkiye'nin, siyasal ve toplumsal konjonktürü oldukça hareketlidir. ****** 18 Kasım'da bir yurt gezisine çıkar ve İstanbul'a döndükten sonra bazı okulları ziyaret ve teftiş eder. Devletin resmi yayın organı Ayın Tarihi mecmuası bu olayı şöyle anlatır (cilt 23-24, sayı 79-81, sayfa 6630-6631):
"3.12.1930; Reisicumhur Gazi Hz. saat ikide otomobille saraydan hareket ederek sıra ile Harp Akademisi, Mülkiye ve Harbiye Mekteplerini...buradan Galatasaray Lisesi'ni teşrif ettiler.(...) Galatasaray Lisesi'nde kütüphanenin hatıra defterini imzaladılar. Daha sonra müdür odasında bir müddet oturarak mektebin vaziyeti umumiyesi ve talebenin durumu hakkında konuştular. İmla, resim ve lisan derslerinde bulundular, mektep müdüründen uzun uzadıya izahat aldılar..."
Şimdi devlet arşivlerinden edinilen bu kuru ve nesnel bilgilerin yanına çağdaş yazınımızın öykücülüğünün ve tiyatro yazarlığının bir klasiği olan, benzersiz kurgu işçiliğinin yanı sıra edebiyatımıza 'humour' denilen ince alayı ve gözlem gücünü de kazandıran ve bir Galatasaraylı olan ustanın kalemine, Haldun Taner'in gözlemlerine başvuralım ve bu ziyareti bir kez de onun anlatısından dinleyelim:
Şarklıların Efsaneye Düşkünlüğü "Ya sekizde ya dokuzda idik. Demek ki otuz, otuz bire rastlıyor. Mektepte bir telaş, bir kıyamet. Taş tablolar boyanıyor, yıkık yerler sıvanıyor. Meğer Gazi Paşa gelecekmiş. İdare her sınıfa Afet Hanımın, baskısı henüz bitmemiş Yurt Bilgisi kitabından üçer nüsha dağıttı. Talebeler kımlanıyor: 'Ah bir bizim sınıfa girse.' Hocalar başka gûna: 'Allah vere bizimkine girmese.' (...) ******'e bakıyorum, resimlerinde sık sık gördüğümüz pozlarından birinde: Sol elinin iki parmağını üst yelek cebine takmış, başı hafif öne eğik, çatık kaşları ve o meşhur bakışıyla gözünün üstünden müdüre bakarak anlattıklarını dinliyor. Biz Şarklılar neden ille her şeyi büyütüp efsaneleştiririz. Aklı başında insanlardan duymuştum: 'Bakılamıyor efendim,' diyorlardı. 'İmkânı yok gözlerine bakılamıyor. Çenesine kadar hadi neyse ne ama, başınızı daha yukarı kaldırdınız mı, gözleriniz iki kuvvetli projektörle karşılaşmış gibi kamaşıyor, çarpılıp sersemliyor, bir şeyler oluyorsunuz.' Ben bunu duydum ya, şimdi korkudan başımı kaldırıp da yüzüne bakamıyorum. Bütün görebildiğim: Saatinin kösteği, yeleği, sol elinin yelek cebine dalmış iki parmağı, kolalı devrik yakası, hadi bilemediniz biraz da çenesinin ucu...Hepsi bu kadar. Ama çocukluk işte, şeytan dürttü. Ya herrü ya merrü deyip birden daha yukarı bakıverdim. A, ne kamaşma ne çarpılma, işte pekala bakılabiliyordu. Hatta müdür de bakabiliyordu. Hoca da bakabiliyordu.
Bu Gözlerden Hiçbir Şey Kaçmaz Gerçi projektör, şimşek filan edebiyat ama, şunu söylemeli ki, bu bakış pek öyle herkesin bakışına da benzemiyordu. Bu gözler bir yere bakıyor ama baktığı şeyden çok daha gerileri çok daha derinleri görüyor gibi idiler. O gün, orada, onun karşısında çocuk kafamın koyduğu ilk teşhis şu oldu: Bu gözlerden hiçbir şey kaçmaz arkadaşlar. Bu adam kandırılamaz, aldatılamaz. Bu adam mugalataya, laf cambazlığına pabuç bırakmaz. Bu adam, bilmek için öğrenmiş olmaya ihtiyacı olmayan, bildiğini bilen, bilmediğini de şıp diye sezen bambaşka bir insandır(...) ****** mektepten ayrılmak üzere iken paydos trampeti çaldığından hepimiz bahçeye boşandık. Rahmetli, maiyetindeki mutat zevata bir şeyler söyledikten sonra talebe kalabalığının ortasına dalıverdi. O, tek başına, ortamızda, maiyetindeki zevat ise geride, çok geride, mektebin iki kanadı da açılmış cümle kapısına doğru yürümeğe başladık. ******, yüzünü daha iyi görebilmek için yengeç gibi yampiri yampiri hatta gerisin geri yürüyen bir sürü çocuğun arasında, iki eli ceketinin iki yan cebinde, gururlu ve gülümser ilerliyordu. Büyük kapının önüne binlerce meraklı birikmişti. El ele vermiş polisler kaldırımlardan taşan halk kitlesini zor zaptediyorlardı. Karşı apartmanların her bir penceresinde ben diyeyim, on, siz deyin yirmi baş. ****** görününce bir alkış koptu. Aklımıza gelmiş gibi biz de onlara uyduk. ****** bu alkışlar arasında otomobiline bindi (...) Akşam, etütte yoklama yapılınca, o kargaşalıkta iki açıkgöz arkadaşımızın neharilere karışıp mektepten kaçtıkları anlaşıldı. Geçmiş zaman, kendilerine idarece bir ceza verildi mi idi, pek hatırlamıyorum. Galiba, bu tarihi günün yüzüsuyu hürmetine, Beyoğlu'nda sürtüp durdukları yanlarına kâr kaldı idi. E, artık o kadar da olmasın mı?"
İkinci Ziyaret Mustafa Kemal, 28 Ocak 1932 Perşembe günü Beyoğlu'nda otomobille çıktığı bir gezinti sırasında saat 16'da Galatasaray Lisesi'ni ikinci kez ziyaret ederek onurlandırmıştır. Lisedeki tarihi Tevfik Fikret salonunda verilen bir müsamereyi izlemiş ve oyunda rol alan öğrencilere övgüler yöneltmiştir. Niyazi Ahmet Banoğlu'nun "******'ün İstanbul'daki Hayatı" adlı yapıtında bu ziyaret hakkında bilgi verilmektedir.
Üçüncü Ziyaret ******'ün Galatasaray Lisesi'ne üçüncü gelişinin tarihi 1 Temmuz 1933'tür. Gazi bu gelişinde öğrencilerin Tarih-Coğrafya-Yurt Bilgisi grubundan geçirdikleri orta mektep bakalorya sınavlarına bizzat katılmış ve çeşitli sorular sormuştur. Maiyetiyle (Riyaseticümhur Katibi Hikmet (Bayur), Başyaver Celal, Yaver Şükrü ve Cevdet Beyler ve Muallim Afet Hanım) Lise'ye gelen ****** talebenin alkışları arasında Müdürlük odasına çıkmış, burada müdür Tevfik Bey ve öğretmenlerle okul hakkında görüştükten sonra doğruca imtahan odasına girmiştir.
İlhan E. Postacıoğlu'nun anılarından Gazi'nin imtahan odasına girdiğinde sınavdaki öğrencinin Bandırmalı Ahmet olduğunu öğreniyoruz. Ardından Serbest Fırka'nın kurucusu Fethi Okyar'ın oğlu Osman (Okyar) sınav odasına alınır. Sınavdan çıkan Osman Okyar'a ****** tarafından babasına selam söylendiği öğrenciler arasında hızla yayılır ve büyük bir memnuniyet uyandırır. ******'ün Galatasaray Lisesi öğrencilerine yönelttiği bazı sorular şunlardır: Atilla'nın Romalılar'la ilk harbi; Sevr muahedesiyle, Lozan muahedesi arasında ne gibi farklar vardır?; Eti medeniyeti; Devletçiliğin ve fertçiliğin mukayesesi; Şimendifer siyasetimiz; Malazgirt Meydan Muharebesi; Din ve laiklik üzerine sorular; İspanya yarımadası; Mudanya Mütarekesi; Bizanslılarla Türklerin ilk temasları; Referandum ve halk oylaması vb. Sınavlar gecenin ilerleyen saatlerine kadar sürmüş ve ****** Galatasaray Lisesi'nden memnun kalarak ayrılmıştır. Dönemin okul müdürü olan Tevfik Ararat o günün izlenimlerini şu sözlerle anlatır:
"1 Temmuz 1933, Galatasaray Lisesi'nin yaşadığı en büyük gündür; o gün Gazi Hazretleri, müessemizde beş saat bir çeyrek saat kalmışlar, ve birinci devre Tarih-Coğrafya-Yurtbilgisi mezuniyet imtahanlarına giren talebemizden dokuzunu imtahan etmek lütfunda bulunmuşlardır. Galatasaray Lisesi, bundan sonra, o unutulmaz günü her sene anmak ve tekrar yaşamak için aynı devrenin aynı imtihanlarını daima aynı güne koyacaktır."
Bu yazı, "Dünden Bugüne Galatasaray" (Hazırlayanlar: Vefa O. Semenderoğlu-Osman Tamburacı), "****** Önünde Tarih Bakaloryası" (İlhan E. Postacıoğlu), "Şişhaneye Yağmur Yağıyordu; Ayışığında Çalışkur" (Haldun Taner), "****** ve Galatasaray" (Galatasaray'ın 500. Yıldönümünü Kutlama Komitesi), "Galatasaray Tarihine Ait Belgeler:I (1868-1933) (Orhan Koloğlu) başlıklı kitap ve belgelerden Metin Pınar tarafından derlenmiştir.